BEKLENTİLER
Dünyadaki her şey, her oluşum tartışılmalıdır. Dolayısıyla, bence, burada bu organizasyona katılanlar bu konuyu konuşmaya ve tartışmaya hazır insanlardır.
Ermeniler ve Türkler geçmişte ortak bir kültürü, toprağı, havayı, üzüntüyü ve mücadeleyi paylaşmış insanlar. Şimdi biz de aynı alanı, birbirimizin kişisel fikirlerini, inançlarını dinlemek ve önyargıyı, yanlış bilgileri kırmak için paylaşacağız. Ben değişik yaklaşımlar, bakış açıları ve görüşler hakkında bilgi sahip olmak istiyorum.
Tabii ki de soykırım iddialarını kabul etmek istemiyorum. Ama 'soykırım' diye bir şey hem Ermeni hem de Türklerce dünyanın çeşitli yerlerinde telaffuz ediliyorsa, bu demektir ki ortada bir sorun var. Bunun hakkında konuşmamız lazım. Biz çatışmalardan sonraki üçüncü nesil olarak sadece bize öğretileni biliyoruz. Bu yaz okulu benim başka yerlerde duyma fırsatım olmamış olan çeşitli bilgilere sahip olmamı ve aramızda bir arkadaşlık kurulmasını sağlayacak. Umarım herkes buradan memnun ve değişmiş bir şekilde ayrılır.
11.08.05
Dün gerçekten çok hoşuma gitti; güne grup çalışmasıyla başladık. Murat Belge'nin konuşmasında olmak çok hoşuma gitti. Sonra da Sevan Nişanyan'dan Hatay'ın tarihini dinledik. Öğle yemeği, akşam yemeği vs. Gece, hep beraber dans etmeye gittik ve çok eğlenceliydi. Ermeni arkadaşlarımı çok seviyorum; bence bu bizim birbirimizi tanımamız için çok iyi bir fırsat. Burada geceleri çok seviyorum; çünkü sabahki derslerden sonra herkes gülüyor, eğleniyor, iyi vakit geçiriyor. Şimdilik sanırım bu kadar. Gelecek günlerde neler olacağını merak ediyorum; heyecanla bekliyorum. Her şey yolunda!
12.08.05
Dün çok eğlenceli bir gündü! Alışveriş yaptık ve ben çok iyi vakit geçirdim. Harbiye'ye gittik, şelaleyi gördük ama benim beklediğim gibi bir şelale değildi; çok küçüktü. Sonra orada akşam yemeği yedik, şarkılar söyledik, iyi vakit geçirdik. Gecenin sonunda otele döndük; kendimi çok iyi hissetmiyordum; çok yorgundum. Galiba hasta olacağım :). Dünün en ilginç tarafı St. Pierre Kilisesi'ni görmekti, oraya bayıldım. Sonuç olarak, şimdiye kadar burada geçirdiğim her günü çok sevdim.
13.08.05
Bugün çok dolu bir gündü. Konuşmalar çok yararlı oldu. Bütün konuşmacıları tekrar gördük. Emel Kurma'yla sivil toplumun rolünden (çatışmalar ve barış konusunda) Murat Belge, Ferhat Hentel ve Nazan Maksudyan'la küreselleşmeden bahsettik. Ama benim için en güzel konuşma Markar Esayan'ınkiydi. Ermenice rakamları ve cümle kurmayı öğrendik. Ermeni arkadaşlarımız da basit Türkçe cümleler öğrendiler. Gerçekten harikaydı! Her gün dopdolu ve muhteşem geçiyor. Burada olmaktan ve bu insanlarla tanışmaktan çok mutluyum.
14.08.05
Hey! Bugün harikaydı! Vakıflıköy'e gittik ve törene katıldık. Çok etkileyiciydi. Sonra denize gittik. Bu çok iyi bir fikirdi. Deniz kirli ve sıcaktı ama biz yine de eğlendik. Akşam balık yedik ve şarkılar söyledik; sonra otele döndük. Otelde bizi bir sürpriz bekliyordu; bir düğün vardı ve çok güzel müzik çalıyordu. Orada dansettik sonra da ben bebekler gibi uyudum. Bugünlük bu kadar! Hoşçakalın!
16.08.05
Dün mutluluk dolu bir gündü. Öncelikle, konuşmalardan sonra bir Ortodoks kilisesine gittik, sonra otele döndük ve akşam yemeğinden sonra tekrar Harbiye'ye gidip alışveriş yaptık. Yastık kılıfları aldım. Sonra lunaparka gittik ve çok güzel vakit geçirdik; trambolinin üzerinde zıpladık ve bol bol güldük. Geri dönmek istemiyordum. Neyse, buraya birlikte geldiğim herkesi çok seviyorum. Aslında şu an İstanbul'a dönmek istemiyorum.